Oyun çocuğun konuşma dilidir. Terapistler bu dili ne kadar iyi bilirlerse çocukların oyunlarını o kadar iyi oynar, anlarlar. Terapistin nitelikli bir oyun terapisi eğitimi almış olması çocuğumuzun oyununu geliştirmesine yardımcı olabilmesi ve tedavide başarılı olması anlamına gelir. Devamı için tıklayın.
Hayat ile bağlantımız çok farklı dengeler ve dengesizlikler üzerinden şekilleniyor. Çok yorgun bir günün ardından tek istediğimiz, yoğunluktan ve uzun zamandan beri devam eden yaşamın birikmişliklerinden uzaklaşmak olabilir. Kendimizle kalmak, kendimizi dinlemek isteyebiliriz. Binlerce yıldır var olan yoga, meditasyon veya dini ritüelleri bu konuda bize yardımcı olacak şekilde kullanıyor olabiliriz. Devamı için tıklayın.
Beden, insanların ilkel zamandan beri kullandığı en sadık müzik enstrümanıdır. Bunu güncelleyerek ve şekillendirmeyle belirli konular için kullanılması 1970 tarihinden itibaren Keith Terry ile olagelmiştir. “Hiçbir spesifik kültüre dayanmayan ama bütün kültürlerin ritmik yapılarını bir arada kullanarak beden perküsyonunu günümüz haline getirmiştir.” Dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok gelenekte vücud bulmuş bilginin en eski biçimlerinden olan Beden Müzikleri, üzerinde çalışılabilecek çok değerli bir malzeme sunuyor bizlere. Bunlar, Keith Terry’nin deyişiyle “kinestetik kütüphaneler” oluştururlar ve içlerinde çeşitli bellekleri ve kültürel mirasları barındırırlar.(Keith Terry, çeviren Meltem Ahıska) Türkiye’de ise bu oldukça yenidir. Yeni olmasına rağmen hızla yayılmakta ve gelişmektedir. Devamı için tıklayın.
İnternetin gitgide yaygınlaştığı ve insanların zihinlerinde kuralsızlığın, serbestliğin ve anarşizmin mümkün olduğu bu ortam insanların algılarını ve değerlerini değiştirmektedir. Ülkemizde katı ve kuralcı aile baskıları, esnekliği olmayan kestirip atmaların kişilerin iç dünyasında yarattığı isyan kolayca buralarda dile getirilebilmektedir. Önemli olan değişimi engellemeye çalışmak değil, değişimi kabul etmek ve doğru şekilde yönlendirmek hedefi ile bu sürece aktif olarak katılarak akışa dâhil olmaktır. Devamı için tıklayın.
Biz şahsen karakterlerin hikayelerinde olduğu kadar jest ve mimiklerinin çalışılmasında da psikologlardan destek alındığını düşünüyoruz. Bir kaç karakteri şemaları ile ele alabiliriz. Devamı için tıklayın.
İnsan akletme, düşünme, fikir üretebilme gibi özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılmış özel bir canlıdır. Yaşamındaki biyolojik, fiziksel özelliklerinin yanında var olan ruhsal özellikleriyle de diğer canlılardan ayrılır. Diderot, “İnsan: hisseden, düşünen, dünya üzerinde özgürce dolaşan, hükmettiği bütün diğer hayvanların başında görünen, toplum içinde yaşayan, sanatı ve bilimi icat eden, kendine özgü iyilik ve kötülüğü olan, kendine efendiler oluşturan ve kanunlar yapan, vs. bir varlık.” der Ansiklopedi ’sinde. Tanım her bilim alanında farklı bir şekle bürünür. Örneğin; tıp biliminde, -en kaba tabirle- iki sinir sisteminden oluşan (çevresel ve merkezi sinir sistemi) canlı olarak tanımlayabileceğimiz insan; psikolojide ise ilk akla gelen tanımlardan biri düşünme ve muhakeme yeteneğine sahip çevresel olayları yorumlayabilen canlıdır. Önemli özelliklerinden biri ise kendini tanıyabilme, kendine dair farkındalık kazanabilme ve bunu tanımlayabilmektir. Kendini tanımak ne demektir? Devamı için tıklayın.
Masala göre 7 Cüceler toplumdan uzak bir yerde kendi kurdukları sosyal düzen içinde yaşıyorlar. Bu yönleri ile “Şirinler”le benzerlik gösterdikleri söylenebilir. Tabi Şirinler, 7 Cüceler’e göre daha gerçek dışı karakterler. Zaten Şirinlerin var olduğunu da düşünmüyoruz. Ya da ben uslu bir çocuk olamadığım için kendilerini henüz göremedim. Devamı için tıklayın.
Psikoloji insan davranışlarının ve zihinsel süreçlerinin sistematik ve bilimsel olarak incelenmesidir. Peki burada kullanılan davranış ve zihinsel süreçler kavramı nedir? Bilimsel olarak inceleme denilerek ne kastediliyor? Psikoloji eğitimine yeni başlayanlar ya da psikolojiyi merak edip yeni araştıranlar için bu soruları yanıtlayacağız. Devamı için tıklayın.
WISC-IV sadece bir zeka testi olmakla kalmayıp, çocukların uzmanlar tarafından bir çok yönüyle yorumlanabilmesine de yardımcı olmaktadır. WISC-IV testi bir çok psikolojik sorunu tespit edebilmede ya da daha iyi anlamada uzmanlara çok önemli ip uçları vermektedir. WISC-IV; çocuğun potansiyelini tanımak, üstün zeka durumunu anlamak, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, ders başarısızlığı, algılama ve anlama güçlüğü, okula uyum sorunları, içe kapanıklık, sosyal kaygılar, okul fobisi, özgüven eksikliği, Devamı için tıklayın.
İlk olarak Kirk(1962) tarafından tanımlanan bu bozukluk, öğrenme sürecinde meydana gelen ve herhangi bir nörolojik-ortopedik problem kaynaklı olmayan sorunlardır. Bunun yanında okul başarısızlığında ve öğrenme güçlüğünün nedenleri arasında olan; zeka gerilikleri, duyusal engelleri, ağır ruhsal problemleri, motivasyon eksikliği nedenleri dışında kalan özel durumları öğrenme bozuklukları kapsar. Devamı için tıklayın.