İnsanlarından ve kedilerinden anlaşıldığı kadarı ile çok iyidir. 

Bakırköy'ün kedileri çok mutludur çünkü hiç aç kalmazlar. Kötü muamele görmezler. Yaz kış yemek kapları doludur. Kedilere kaba davranacak cesareti de kimse bulamaz. Ton ton neneler ve ton ton dedeler daima nöbettedir kediler için.

Sadece kedileri değil, kuşları, köpekleri ve sınırları içinde yaşayan bütün canlıları korurlar. 

Bakınız Goethe ne güzel söylemiş; ''Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın; çünkü komşularınız güzel insanlardır.'' Kaçmıyorlar efendim ve burası güzel insanlarla dolu.

Tabi bunun önemli ve değerli bir sebebi var; "Kültür"... Bakırköy'ün insanı okuyor, yazıyor, sanatla yaşıyor. 

Meydanlarından kitap stantları eksik olmuyor. Bir çok semtte göremeyeceğiniz kadar çok sanat evi var Bakırköy'de. Güzel sanatçılar da yetiştirmiş. Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli sinema sanatçısı Tarık Akan da Bakırköylü.

Sadece mahalleleri değil mezarlıkları da değerli Bakırköy'ün. Cenap Şahabettin de Halid Ziya Uşaklıgil de bu mezarlıkta misafir.

Meydanını da bilen bilir Bakırköy'ün. Adı üstünde "Özgürlük Meydanı". Bir birine zıt iki grup karşılıklı halay çekebilir burada. Herkes kendi değerini, kendi inancını anlatabilir. Zaman zaman uzun soluklu protestolar olur. Zaman zaman doyumsuz şenlikler. Özgürlüğün adı da kendi de bu meydandadır.

Herkesin bildiği güzel pastanelerin ve yemek evlerinin önünde uzun kuyruklar olur. Bazıları kentsel dönüşüm adı altında yıkılsa da tatları hep damağınızda kalır.

Köşkleri de güzeldir. Yollara değer katar. Ahşabın yaşadığı köşkler tarihe tanıklık eder.